-
1 süpürge otu
-
2 süpürge otu
см. süpürge çalısı -
3 süpürge otu
heather -
4 süpürge otu
gez--------gezik--------xeleng -
5 süpürge otu
анджырэфы -
6 süpürge otu
مرج -
7 süpürge otu
مرج [مَرْج]Anlamı: funda -
8 heather
süpürge otu -
9 heather
n. funda, süpürgeotu* * *süpürge otu* * *['heðə](a plant with small purple or white flowers growing eg in hilly parts of Britain.) süpürge otu -
10 مرج
bahçe; çayır; çimenlik; depreşmek; donakalmak; kalakalmak; mera; otlak; süpürge otu -
11 funda
funda s -
12 Heidekraut
-
13 مرج
Iمَرِجَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmekIIمَرْج1. süpürge otuAnlamı: funda2. çimenlikAnlamı: çimeni olan yer3. meraAnlamı: çayırlık, otlak4. otlakAnlamı: hayvan otlatıaln yer, salmalık, yayla, mera5. çayırAnlamı: ot biten düz ve nemli yer6. bahçeAnlamı: sebze yetiştirilen yer
См. также в других словарях:
süpürge otu — is., bit. b. Fundagillerden, çiçekleri pembe, küçük bir çana benzeyen, işlenmemiş topraklar üzerinde yetişen, kökünden ağızlık, dallarından kaba süpürge yapılan, çalı görünüşünde bir bitki, süpürge çalısı, funda, erika (Erica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
süpürge — is. 1) Süpürme işinde kullanılan araç Hasta bakıcının elinden süpürgeyi kaparak ut gibi çalmaya başlamış. R. N. Güntekin 2) Elektrik süpürgesi Birleşik Sözler süpürge çalısı süpürge darısı süpürge otu cadısüpürgesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
süpürge çalısı — is., bit. b. Süpürge otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ot — is., bit. b. 1) Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. A. Gündüz 2) sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
erika — is., bit. b. Süpürge otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
funda — is., bit. b., Rum. Süpürge otu Birleşik Sözler funda sıçanı funda tavuğu funda toprağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
püren — is., hlk. Süpürge otu … Çağatay Osmanlı Sözlük